Devlet Hastanesi’nin statüsünde yapılan değişiklik son günlerde çok konuşuluyor.

Kimileri bu değişimi kendine mal etmeye kalksa da, herkesin bildiği bir gerçek var: Bu süreçte en büyük emeği veren, hazırlıkları titizlikle yürüten, ekibiyle koordineli çalışan, yıllardır görev başındaki dik duruşuyla örnek olan uzman doktorumuz Sayın Avni Çelik’tir.

İnkâr edilemez bir başarısı, takdire şayan bir duruşu vardır. Bu süreçte yazılı başvurularıyla, planlamalarıyla, adım adım yürüttüğü çalışmalarla hastane personelini organize etmiş, bu şehrin sağlık hizmetlerinde önemli bir sayfa açmıştır. Kendisine ve bu yolda emek veren tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkürü borç biliriz.

Ancak ne yazık ki, Avni Bey’i görevden aldırmak için özel çaba gösterenler de oldu. Hastanenin gelişmesine engel olan, süreci geciktiren, bu halkın yararına olan bir adımı baltalamaya çalışanların da er ya da geç hak ettiği cevabı alacağına inanıyorum.

Biz Devrek’in gelişmesinden bahsediyoruz. Şimdi sormak lazım: Şu ana kadar kattığımızla katmadığımız arasındaki farkı görebilecek kadar şeffaf mıyız? Eğer her şey Devrek halkı içinse, halkın istekleri dikkate alınmalı. Halk ne istiyor, sistem ne yapıyor?

Bugün Devrek halkının derdi ortada. İnsanlar, yaralarına merhem olacak adımlar beklerken, umutsuzluğun ve hayal kırıklığının gölgesinde kalıyor. Ama unutmayalım: Her lale devri biter. Allah’ın izniyle o gün geldiğinde her şey yeni bir sayfayla başlayacak.

Geçtiğimiz günlerde Merkez Camii’nden bir yankı geldi: “İkindi namazımızı kılamadık.” Nedeni ise konser alanından yükselen müzik sesinin ezandan sonra da devam etmesiydi. Ben şahsen Kibariye’nin bu konuda bilinçli bir saygısızlık yapacağına inanmam; onu bu yönüyle tanımış biriyim. Ancak mesele şu ki, hassasiyet gösterilmesi gereken yerde gösterilmeli. Devlette ayrıcalık olmaz; adalet varsa herkes için vardır, yoksa zaten ortada bir devlet ahlakı da kalmaz.

Siyaset tarafında ise Cumhuriyet Halk Partisi ilçe seçimlerine gidiyor. Okan Onur ve ekibi yola çıkmış, iddialı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Öyle ki, seçim kazanılmış gibi görev dağılımları yapılmış, geleceğe dönük planlar hazırlanmış. Okan Onur’un zekâsı ve enerjisi inkâr edilemez; bu ülkenin örnek göstereceği bir isim. Hatta espriyle karışık söyleyeyim, belki de “kolonlanması” gerekir ki bu duruş gelecek nesillere de taşınabilsin.

Mevcut ilçe başkanlığı ise çalışmalarına devam ediyor. Öte yandan Emin Kocaman’ın disiplin süreci hâlâ sonuçlanmadı. Nasıl bir karar çıkacağı merak konusu.

Son sözüm şu: Biz bu topraklarda yaşıyorsak, her kurumun, her yöneticinin, her vatandaşın ortak hedefi halkın refahı, huzuru ve adaleti olmalıdır. Çünkü lale devri biter, ama hakikat kalır. Ve hakikat, en sonunda her şeyin yerli yerine oturmasını sağlar.