Eskişehir’in, Seyitgazi ilçesindeki orman yangınına müdahale sırasında, Şehit olan, orman işçilerinden söz edeceğim.

Öncelikle,orman yangınlarında şehit olan, emekçi kardeşlerimi saygı minnetle yad ediyorum.
İşte bu kardeşlerimin arasında, özellikle birisi var ki, evli ve iki çocuk babası Eyüp Dereli...
Sizlere, o kardeşimizden söz edeceğim.
Beş yıl önce, doğaya olan sevgisi nedeniyle, ormancı oldu ve dozer operatörlüğü yapmaya başladı.
Alın teriyle, emeğinin gücüyle, hayata tutunmaya çalışıyordu.
Belki, yetersiz maaşla ve zor koşullar altında, ay sonunu bile zor getiriyordu.
O da, yüz binlerce Emekçi kardeşim gibi, geçim sıkıntısı içinde boğuluyordu.
Son bir umutla, altıyüz bin kamu emekçisinin beklediği, kamu çerçeve protokolünün imzalanmasını bekliyordu.
İsteği biraz olsun, insanca yaşama koşullarının iyileştirilmesiydi.
Çocuklarına, mutlu ve huzurlu bir gelecek hazırlamanın hayallerini kuruyordu.
Zaten ortalama Türkiye'de bir işçinin en büyük hayali nedir ki?...
Çoluk çocuğuna, huzurlu bir hayat sağlamak ve onları topluma faydalı bir insan olarak yetiştirmek değil midir?
Birgün, beklemediği bir anda, cennetim dediği, ormanda yandı umutları.
Kül oldu yarınları...
Yetim kaldı Evlatları...
Yangından dolayı, tanınmıyordu bedeni.
Bu yüzden, Ankara Adli Tıp kurumunda teşhis edildi,naaşı.
Evlatları, onu sabah işe giderken gördükleri haliyle ile hatırlasınlar diye, yanmış cesedini göstermediler.
Şehit Eyüp Dereli kardeşimizin, son mesajı, ülke genelinde yankı buldu.
Neydi Kardeşimizin mesajı?...
"Maaşımızı bu ay zamlı alabilecek miyiz "?...
Bu feryadı, yanan her gönül duydu da, Maliye bakanımız Mehmet Şimşek duymadı!...
Kamu Çerçeve Protokolünü imzalamak bu kadar mı zordu?...
Bir de, işçinin üç kuruş maaşını, diline dolayan sözüm ona memur bozuntuları, siz ekmek parası için canlı canlı yandınız mı?

Murat İLERİ