Dünyayı etkisi altına alan ve milyonlarca insanların hayatını kaybettiği Pandemi hastalığının sona
ermesiyle birlikte uzmanların özellikle aşıların etkisinin olduğunun altını çizdiği kalp krizi ülkemizde de
büyük oranda etkisini devam ettiriyor.
Gün geçmiyor ki Türkiye’nin her yöresinde olduğu gibi yaşadığımız il Zonguldak’ta da kalp krizinden
hayatını kaybeden vatandaşlarımızın haberini duyuyor, gazete ve sitelerde meslektaşlarımız bu acı
hadiseleri yayınlıyor. Genç yaşlı demeden bu tür kalp krizleri artarak bitmek bilmiyor ve hepimiz ne
olacağı konusunda tereddüt yaşıyoruz.
KANSER PATLAMASI
Pandemi illetinin ardından son günlerde KANSER hadiselerinin artışı ile ilgili ciddi durumların
olduğunu gözlemliyor ve hastanelerde de büyük kalabalıkların olduğuna şahit oluyoruz.
Şahit oluyoruz dedim çünkü bu artışların ne kadar kalabalık olduğuna bizzat eşimin de bu hastalığa
yakalanmasından sonra tedavi olurken gördüm.
Batı Karadeniz Bölgesinde Onkoloji bölümünün Bülent Ecevit Üniversitesi hastanesinde olması
münasebetiyle kemoterapi ve ışın almak zorunda olan hastalar BEUN’a gelmek zorunda kalıyor.
Karabük, Bartın, Zonguldak il, ilçe ve beldelerinde yaşayan ve kanser hastalığına yakalanan tüm
vatandaşlar mecburen Zonguldak’taki BEUN hastanesine akın etmek ve tedavi olmak zorunda
olduğundan buraya geliyorlar.
Eşimin boğazında çıkan kitlenin Ankara’da olduğu ameliyatından sonra kemoterapi ve ışın tedavilerini
BEUN’da almaya başladığım andan itibaren inanılmaz şekilde kanser hastalarının yoğunluğuna bizzat
şahit oldum. Sıra beklerken sohbet etme imkânı bulduğum çok sayıda vatandaşlar ışın alabilmek için
her gün Karabük, Bartın ve buralara bağlı ilçe ve beldelerden kilometrelerce yol kat ettikten sonra
BEUN’a geldiklerini ve gece geç saatler olmasına rağmen evlerine döndüklerini söylediler.
Gerçekten çok vahim ve üzücü hadiselere şahit oldum. Eşim 2 defa kemoterapi ve 33 gün ışın alırken
değişik insanlarla konuşma imkânı buldum. Bizler çok şanslıydık çünkü BEUN’da Onkoloji bölümü gece
gündüz hizmet veriyordu. Bu kadar yaşanan yoğunluktan sonra hastalara tedavi anlamında ışın veren
makinanın da artık yorulduğu ve sürekli arıza vermesi sebebiyle devre dışı bırakıldığını öğrendim ve
yenisinin de Kasım ayı içerisinde hizmete başlayacağı bilgisini aldım. Bir ışın makinası ise hizmete
devam ediyor.
BEUN Onkoloji bölümü sorumlusu Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal ve ekibinin ne kadar yoğun şekilde
görev yaptıklarını bizzat gördüm hatta sayın Prof. Dr. Hakan Bakkal hocamla eşimin hastalığı
konusunda bilgi alış verişi yaparken başını kaşıyacak vaktinin olmadığını ve harıl-harıl çalıştığını
gözlemledim.
Telefonları susmak bilmiyor bir yandan telefonlara cevap verirken diğer yandan da vatandaşların işini
hallediyordu. Böyle kaliteli ve görevini adam gibi yapan çok değerli hocalarımızın olması Zonguldak
için gerçekten büyük bir şanstır. BEUN Kanser hastalarına hizmet vermenin yanından tüm bölümlerde
de gerçekten yoğun bir konumda. Bazılarının eleştirdiği gibi değil, çok değerli doktorların olduğunu
buraya 2 aydır gidip gelen birisi olarak gören biriyim.
BEUN Üniversitesi hastanesi o kadar yoğun ki sabah saat 9’dan sonra park yeri bulmak çok zor.
Hastanenin her tarafında binlerce araç yoğunluğunun olması ve yollara taşması da gösteriyor ki BEUN
artık bu alana da sığmamaya başladı. Öyle görünüyor ki dağ-taş genişletilerek hastaneye mutlaka yeni
bir park alanının açılması gerekiyor. Geçmişte “Buraya hastane mi olur” eleştirisi yapanlar şimdi gelip
bir baksınlar bakalım BEUN uçuyor. Emeği geçenlere selam olsun. Kalın sağlıcakla.