Kaç mevsim geçti, yokluğunun üzerinden?
Kaç şiir eskidi, sensizliğin mısralarında?
Şairler sokağı sessiz ve sensiz ...
Türküler yetim, şarkılar tatsız ve çayın da tadı yok artık.
Zaman zaman, şair Aykut Karademir'in şiirlerine sığınıyorum.
O da, terk etti gitti, yoksul mahallemizin kirli ve kara kedisini.
Sen yoksun artık benim baharımda.
O yüzden yazım kışa döndü.
Çok yangınlar gördü gönül dağım.
Yara ve bere içinde kaldı ruhum.
Yine de, son bir umut ile ayağa kalktım.
Her defasında, kendime küstüm, kırıldım, dağıldım ama yine kendimle barıştım.
Herkesin terk ettiği bir sahil kasabasında buldum kendimi.
Tek sırdaşım, kör bir balıkçının ortada bıraktığı eski bir kayıktı.
O da, en az benim kadar yalnızdı.
Zaman ve vefasızlık onu da yıpratmıştı.
Bir yanım gülerken; sol yanım hüzünlü bulutlarla yoldaş.
Sanki, Ulucanlar'dayım.
Birazdan hücremin paslı kapısı açılacak.
Sanki, ansızın sen çıkacaksın karşıma.
Beni alıp getireceksin, gökyüzünün yalancı maviliğine.
Not: Aşka ve ayrılığa,dair kaleme aldığım bu ve benzeri yazılarım, hayali bir sevgiliye dairdir.
Gerçek hayatta herhangi bir hanımefendi ile ilgisi yoktur.