Gerçekçi olmak zorundayız artık taşkömürü stratejik bir ürün değil, değişen dünya konjonktüründe bu özelliğini ne yazık ki kaybetti.

Artık savaş durumlarında top namlusu yapmak veya başka silahlar yapmak için daha farklı yöntemler olduğundan dar günler için bekletilen bir rezerve de ihtiyaç yok, zaten böyle bir rezerv de kalmadı.

Ama elinizi vicdanınıza koyun ve bir düşünün bu kentin ekmeğinin girmediği kursak yoktur, bu kentten faydalanmayan vilayet yoktur her ne kadar kömür önemini yitirmiş olsa da bir kahvenin kırk yıl hatırı varda bunca şehitler verdiğimiz bu maden ocakları düne kadar ülkenin lokomotifi ise bugün de bu vefa borcunun hiçmi hatırı yok?

Ben demiyorum ki madenlerle uğraşanlara avanta verin, ben demiyorum ki bu kente bedavadan bir kıyak yapın.

Bu kömür kentinde halen bu işlerle uğraşan ve halen bu sektörden ekmek yiyen binlerce insanımız var ve yine bu kentte yaklaşık olarak günde 25 000 ton kömür tüketen ve bu kente dolaylı olarak yük olan iki adet santral var ve ithal kömürle varlıkların idame ettiriyorlar.

Hemen belirtmek isterim ki benim ne kömür ocağım var, ne de kömür ocaklarında çalışan bir yakınım var sırf bu yazıyı nankörlük edenlere yazıyorum.

Hangi partiden olursanız olun ayırım yapmıyorum bu kentin insanının oyu ile milletvekili oldunuz ve siyaset yaptınız veya halen siyaset yapıyorsanız ve de bu soruna çözüm bulmak için çaba sarf etmiyorsanız ve “Bırakalım batsınlar nasıl olsa bir süre sonra batar ve ocaklarını kapatırlar bizim de başımız ağrımaz diyorsanız nankörsünüz.

İşin gerçeği şudur: Gerek özel ocaklar olsun ve gerekse kamu olsun son yıllarda ürettikleri kömüre zam yapılmazken; işçilikler, malzeme, vergiler ve enerji maliyetleri katlanarak arttı, artık bu işlerde üretim yapanlar ayakta duramaz hale geldi, eskisi gibi kömürde artık çok derinlere indi, buna bağlı olarak maliyetler daha çok artarken riskler daha çok arttı, bütün bunlara ek olarak bakanlık müfettişleri de riskleri görünce sürekli ocakları üretime kapattılar, işletmeci de yapmış olduğu yatırımların hatırına ocağını yeniden emniyetli duruma getirmek için elinde avucunda ne varsa satıp yatırımlarının ölmemesi savaşı içine girdiler yani neresinden bakılırsa bakılsın bu tek taraflı savaşta ne işletmeci ayakta durabilir, ne de bu sektörden ekmek yiyen binlerce insan mutlu olur.

Tabi ki bu durum dünyanın sonu değil ama bu kentin dramatik bir sonu olur ve bu kentin çocukları gurbet ellerinde ekmek peşine düşerler.

Çözüm:

Ben şan, şöhret, mevki-makam peşinde değilim bunu sürekli söylerim ama çözüm için kellemi taşın altına koyarım çünkü benim babam, ben ve çocuklarım bu kentte doyduk ve bu kente vefa borcumuz var.

Çözüm oldukça basittir; Her iki santral de toplamda yaklaşık 25 000 ton/ gün tüketim yapmakta olup 5500 cal ithal kömürü yaklaşık 100 dolara mal etmektedirler, bu rakamlara takılmayalım 5500 cal kömürü yaklaşık 4000 tl ye hiçbir ocak sağlayamaz, bir çok ocakta çıkan tüvenam kömür 4000 cal geçmez, yıkayıp zenginleştirse ek maliyet biner daha çok zarar eder, bunun tek yolu; bağımsız bir kuruluşa maliyet hesabı yaptırılır, santrallere de “bu fiyattan şu kadar yerli kömür alacaksın kardeşim benim bölgemde enerji üreterek direk ve dolaylı olarak bana yük olmanın karşılığında yerli kömürü bu fiyattan ve en az 5000 ton/gün almak zorundasın, hesabını kitabını yap maliyetine yansıt ve benim yerli üreticim de elindeki kömür değerlensin ve bu çark kömür bitene kadar sürsün” Bu basit bir çözüm önerisidir daha parlak fikri olan olursa ona da katkı yaparız. Hemen şunu da belirtelim ki yerli üretici de taahhütlerine sadık kalmalıdır çalmadan, çırpmadan ve kandırmadan dürüstçe üretip dürüstçe davranmalıdır, bunu derken bazı şeyleri insanların inisiyatifine bırakmadan otokontrol yoluyla da çözüm sağlanabilir.

Geçen gün eski Belediye Başkanı Ömer Selim ALAN şimdiki Belediye Başkanına Hodri meydan demişti şimdi de ben tüm siyasilere hodri meydan diyorum, beni muhatap alsınlar demiyorum buyursunlar daha parlak bir çözüm önerileri varsa kamuoyuna açıklasınlar ve bir şeyler yapsınlar, yapmazlarsa bu ocaklar kapanır ve bir daha açılamaz ama bir buçuk asırlık bir maden kültürünün vebalinin göçüğünde kalırlar, lütfen bir şeyler yapın bu kent bu nankörlüğü kaldıramaz.