Oturuyorum evdeki ofisimde. Ofis benim tabirim. Kimine göre çocuk odası, kimine göre müştemilat, kimine göre bir yaşam alanı.
Solumda Atatürk, sağımda Erdoğan, arkamda kapı ve duvar, önümde bilgisayar, ellerim tuşlarda, daktiloya dokunurcasına basıyorum tuşlara (Askerde iken daktilo deneyimim olmuştu. Bölük yazıcısı hava değişimine gittiğinde bir süreliğine yazıcı olarak görevimiz oldu Asker ocağında. Onun sesi bambaşka bir hava katıyor bulunduğunuz ortama.) Neyse konumuz daktilo değil tabi ki.
Bilgisayarın her tuşuna gelişi güzel değil, planlı dokunuyorum. Önce hayal ediyor, yüksek sesle düşünüyor ve bu düşüncelerimi PC deki kağıt objesine aktarıyorum. Tabanın sesini yazıyorum, halkın sokakta konuştuğunu, kahvede, ev sohbetlerinde , iki kişi bir araya geldiklerinde ki sohbeti yazıyorum A4 kağıdına...
Ve bugün o tuşlardan şunlar dökülüyor
Doğum günün kutlu olsun İMZA, 9. Yaşın kutlu olsun. Dürüst, seviyeli, doğru, temiz, erişilebilir habercilikte nice yıllara..
Mehmet Çelebi