Seninle ortak bir şarkımız olsaydı, her çaldığında yüreğimi doldursaydı.  Günün sonunda, yastığa koyduğumda başımı, sadece seni düşleseydim.

Yine her sabah uyandığımda, senin güzelliğin sarsaydı dört bir yanımı.

Oysa, ne kadar masum hayallerim vardı, kötü günlere inat.
Mutluluk dediğin şey ne kadar sürebilirdi ki...? Sanırım kanadı kırık kelebeğin, bir papatyanın göğsünde uyuduğu süre kadar.
Mutluluk ve huzur rüzgar kadar uzak, belki de bir nefes kadar yakındı.
İnsan denilen varlık, niye bu denli çelişki doluydu?
Severken, Ayrılmak,
Sevdiğini Aldatmak,
Sevdiğine Aldanmak,
Sevdiğine İnanmak,
Her ayrılık bir zulm, bir göz yaşı ve kahır olmak değil miydi?

Seven, sevdiğini aldattıysa, sevmekten söz edilemez.Bir gönülde iki sevda barınamaz.Ayrılık var ise de, bu kaderin döngüsüdür.
Seven sevdiği ile beraberdir der, iki cihan güneşi peygamber efendimiz Hz.Muhammet ( S.a.v )...
Sonunda kavuşmanın olduğu, bir şiirin iki yarısı olamadık.
Cennetten kovulmak düştü payımıza.
Şimdi, hüzün dolu bulutlar bana, sessiz ve mutluluğa uzak yarınlar sana.
Biz, mutlu olmayı Beceremedik.

Murat İLERİ