Daha fazla zorlamanın gereği yoktu.
Bu sevda ikimizi de mi yıpratmıştı.
Kırıp dökmeden, birbirimize zarar ve ziyan vermeden, ayrılmak en doğru olanıydı.
Ama bilirsin ki, vedalar ağır gelir yüreğime, kaldıramaz ruhum.
Param parça olur, düşlerim.
O yüzden, sessizce uzaklaşıyorum senden ve sana ait olan herşeyden.
İçimizden gelmeyen ama sanki zorunlu hissettiğimiz, günaydınlarımız da olmasın artık.
Günün aydınlığı, sevgi ile can bulmayacak kalbimde.
Yani, artık gün aydın olmasa da, olur.
Artık, suskunluklarımız kalacak geride.
Bir kaç güzel anı, bir kaç tane hayata gülümseyen fotoğrafımız.
Sen,her zaman olduğu gibi, sosyal medyada hüzün ve sitem dolu, sözler paylaşacaksın.
Dedikodu yapmayı sevmezsin, onu da bilirim.
Ama, bu memleketin sözüm ona erkekleri kadınlara nazaran, dedikoducu, iki yüzlü ve namert.Neyse konumuz bu değil.
Bu yüzden, dillere nam olmaz bu ayrılığın hikayesi.
En azından, artık beklentim de kalmadı senden.
Şiirlerimde ve öykülerimde de yerin olmayacak artık.
Huzurla yastığa başını koyabilirsin artık.
Ne kırgınım sana, ne de kızgınım.
Sadece sitem doluyum.Bir şair ne kadar sitem ederse sevdiğine, sana o kadar sitem doluyum.
İnsanın insana ağır geldiği bu zamanlardayız.
Aşk da, sevda da can çekişiyor vefasız kalpler de...
Bu yüzden, ayrılık sığınılacak en güvenli liman.
Not: Aşka ve ayrılığa,dair kaleme aldığım bu ve benzeri yazılarım, hayali bir sevgiliye dairdir.
Gerçek hayatta herhangi bir hanımefendi ile ilgisi yoktur.