Bazen insan,kendi gölgesini bile tanıyamaz. Soğuğun nereden geldiğini bilmez ama içinde bir yer üşür.
Işığa dönse rahatlayacakmış gibi hisseder,
ama ışık da bazen insanı unutur.
Beyaz bir sessizlik çöker o an.
Dünyanın bütün renkleri çekilir.
Geriye sadece insanın içini yoklayan bir boşluk kalır.
Bakarsın;baktığın şey artık sana ait değildir.
Zamanın,ruhu nasıl eğip büktüğünü görürsün.
Belleğin karanlık bir rafı vardır.
Oraya bırakılan yüzler,sesler,anlar…
Hiçbiri kaybolmaz, sadece tozlanır.
Bir fotoğraf çıkar cebinden,tanırsın ama içini acıtan bir uzaklıkla.
İnsanın unutuşu, hayatın en sessiz yarasıdır.
İnsan anlamayı öğrenir,anlatmayı ama beceremez.
İşte bu anda, Seni yetiştiren karanlık sokakları sokakları düşünürsün.
Her taşın altında durdurulmuş bir an saklıdır sanki.
Güneşi hatırlamayan çocuklar düşer aklına...
Oyunları yarım kalmış,sesleri bir eşiğe takılmış, kavganın çocukları.
İşte, o çocuklarda görür insan kendi eksikliğini.
Gülüşlerin neden yarım kaldığını anlar.
Odalar gelir sonra aklına. İşkence odaları, ikna odaları, bürokrasinin soğuk yüzlü odaları...
Havasında eski bir nefes gezinen odalar, sorgular benliğimi.
Bir sandalye,bir perde,bir de gölge…
Her biri kendi hikâyesinin içine çeker beni.
İnsan,bu sessizliğe tutunmaya çalışır.
Tutundukça daha çok yorulur.
İçimizde dolaşan düşünceler
bazen bir kapının önünde bekleyen misafirler gibidir.
Açarız kapıyı ama konuşamayız.
Sorular sorarız ama cevapların nereye gittiğini bilemeyiz.
İnsanlık böyle bir haldir işte.
Kendine yaklaştıkça kendinden uzaklaşır.
Bazı sabahlar bizi uyandırmaz ey sevgili.
Güneş doğar ama içimizde perde çekili kalır.
Yeni bir hatırlayış bile bulamayız.
Elimizde ne kaldıysa onunla yürürüz.
Bir yanımız eksik,bir yanımız sessiz,bir yanımız hep bekler halde.
Gölgenin üşüdüğü zaman,
insan kendi gerçeğiyle yüzleşir.
Bilir ki dünyanın bütün ışıkları gelse
içindeki karanlığı tamamen aydınlatamaz.
Ama yine de yürür.
Yürümek,insanın kendine attığı en büyük imzadır.
Bazen hatırlayarak,
bazen unutarak,
bazen sadece, sevgilinin omuzuna yaslanarak yaşarız.
Çünkü insan,en çok sevgilinin yüreğini ısıtmaya çalışırken insandır.
Murat İLERİ