İktidar partisi milletvekillerinden teşkilatlarına kadar hemen hepsi muhalefet partisi belediye başkanlarına “gelin bu şehri hep birlikte kalkındıralım” diye samimi bir şekilde el uzatıyor.

Peki muhalefet ne yapıyor bu uzatılan ele. Tabiri caizse, ekmek uzatana taş atıyorlar!

İktidar milletvekilleri, teşkilatları muhalefetin kazandığı belediyelerin sorunlarını çözerken "biz bunu sn Belediye Başkanı için değil, ortak davamız şehrimiz için yapıyoruz" diyorlar. Bence de yapılmalı. Seçim bittiğinde ayrım gözetmeden hizmet yarışı başlamalı.

Nasıl ki şimdiye kadar Ak Parti olarak hiç kazanılmayan İzmir’e iktidarın yaptığı yatırımlara bakarsak, hiç bir ayırımın olmadığını gayet net görebiliriz.

Bugün Zonguldak ilimiz içinde aynı değil mi? Acılık deresi ıslah çalışması Ak Partinin belediye başkanlığını kaybetmesine rağmen durdu mu? Daha bir kaç gün önce Ak Parti milletvekili sn. Muammer Avcı burada ki son gelişmeleri, çalışmaları anlattı. Yine bir kaç gün önce İl başkanı sn. Mustafa Çağlayan “bir bilmecem var Zonguldak” diyerek şehre değer katan bu güzel projenin en muhteşem halini paylaştı. Kokan dere bir anda Zonguldak’ın yüz akı oldu.

İktidar partisinin vekilleri ve teşkilatları hiç bir ayırım gözetmeden “ortak davamız, şehrimiz” diyerek elini taşın altına koyuyorken muhalefetin belediye başkanlarının, milletvekillerinin, teşkilatlarının ortak davası memleket olamıyor mu?

Ya hu bırakın memleketi, adamlar yönettiği şehrin derdiyle dertlenmiyor. Kendi içlerinde ki dışa vuran sesi dinleyin. Merkez ilçe eski kadın kolları başkanı sn Ebru Uzun “ergenler gibi davranmayın, çözüm üretin!”

Bana demiyor herhalde! Adres belli. Zonguldak belediye başkanı sn.Tahsin Erdem’e söylüyor..

İktidar partisinin YERELDE kendilerine sağladığı hizmet ayrıcalığına onlar GENELDE iktidara taş atarak karşılık veriyor!

“Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok.” Diyebiliyorlar.

Son günlerde Isıtıp ısıtıp İBB başkanının İktidar tarafından önünün kesildiği iftirasını dile getirebiliyorlar.

“128 milyar nerede” diye pankartlara eşşek kadar harflerle yazıp bu mesnetsiz iftiralarını halkın gözünün içine sokarcasına şehrin en işlek yerlerine asabiliyorlar.

Halkı iktidara karşı, sn Cumhurbaşkanımıza karşı ön yargılı davranmaya itebiliyorlar.

İktidara çamur atmaktan geri kalmıyorlar.

Üzümü yemeyi değil bağcıyı dövmeyi görev edinmişler!

Şöyle bir soru geliyor aklıma:

Ak Partinin seçimi kazanamadığı şehirlerde ki bizzat yürüttüğü ya da rakip belediyelerle iş birliği içinde yaptığı çalışmaları, SEÇİMLERDE nasıl bir geri dönüşüm sağlıyor?

Bu pozitif ayrımcılığın SANDIĞA pozitif yansıması oluyor mu?

Birçok şehirde her seçimde tekraren yaşadığımız bir durum var.

Hizmetleri siz götürün, seçimi rakibiniz kazansın!

Bunun en büyük örneği Çaycuma ilçemiz. CHP li başkan hemen her büyük projesinde Ak Parti milletvekili sn Ahmet Çolakoğlu’na SOSYAL MEDYA üzerinden teşekkür ediyor. (sosyal medyayı ben büyük harflerle yazdım, o teşekkürünü küçük harfler ile yapıyor!) Yan yana pozlar veriliyor, şehir için ortak noktada buluştuk deniliyor. Ancak iktidarın sağladığı bu pozitif ayrımcılık her sandıkta nedense tersten tesir ediyor. Yani her seçimde oy farkı artıyor!

“Ortak paydamız şehrimiz” tamam. Anlaşıldı. Peki, yapılan bu hizmetlerin, çabaların, mücadelenin bir geri dönüşümü olması gerekmez mi?.

Yapılan onca hizmetler sonuca yansımıyorsa, bir yerde bir hata var demektir!

Siyaset insan kazanma sanatıysa. Hizmet edildiği halde kazanılamayan İNSAN ve seçim, enine-boyuna tartışılmalı. Skora yansımayan çalışmaların sebepleri araştırılmalı, nerede hata var ise düzeltilmeli!

3 dönem önce Ak Partili belediye olan Çaycuma, yapılan bu kadar hizmete rağmen son 3 seçimde ve her seçim sonunda fark açılarak kaybediliyorsa bunun bir açıklaması olmalı!

Birde hiç bir hizmet yapmadığı halde seçimi kazanan bir muhalefet belediyesi var. Sıfır hizmetli CHP li belediyeye karşı, iktidar partisi seçimi kazanamıyorsa, burada ki sebepler için üniversitelere TEZ çalışması yaptırılmalı!

Mehmet Çelebi