Kenan Tunç hoca ile yıllar önce sn Sezai Bilici’nin “çaycuma.org “ sitesinde buluşmuştuk.
Orada kendi yazdığı şiirleri yayımlar bazen de video çekip bizzat şiirini kendisi seslendirirdi.
Sezai Bilicinin de hakkını yemeyelim. O dönemlerde “forum” adı altında gurbette ki ve Çaycuma da ki okurlarını yorumlarıyla buluşturduğu bir sayfası vardı. O sayfa da Almanya dan Kenan Tunç, Bursa dan Cafer Özyurt, Almanya dan Barış Miyanyedi, Barış Esen, Antalya dan ben ve ismini hatırlayamadığım bir çok gurbetçi arkadaşımız ile yorumlarımızla buluşurduk. Gurbette Çaycuma’yı Caycuma.org dan takip ederdik.
Aynı görüşte olmasak bile farklı görüşteki kişileri “çaycuma.org” çatısı altında toplamayı başarmış, herkese yorum hakkı vermiş değerli bir gazetecidir kendisi. Sezai bey Sonra Çaycuma belediyesine geçti. Gazetesini de Davut Uyar’a teslim etti.
Kenan hoca Almanya da İmamlık görevindeydi. Bende malum Antalya da turizmde çalışıyorum. Her ikimizde gurbetçiyiz. Belki birbirimizi en iyi anlamanın yolu da buradan geçiyor.
Kenan hoca sanırım yurtdışında ki görev süresi dolduğu için Türkiye ye, doğduğu topraklara dönüş yaptı.
Burada da çeşitli derneklerde görev aldı. Birleştirici, her sokakta bir tanıdığı olan, yardımsever, sanatsal ve kültürel yönleri öne çıkan tam bir kültür elçisi.
Antalya’ya seminere geldiğini duydum hocamın. Kaldığı oteli biliyordum. Birçok arkadaşım var o tesiste çalışan.
Bir arkadaşımı arayıp “Kenan Tunç” hangi odada kalıyor ise öğrenip odasına güzel bir meyve tabağı bırakmasını ve “Mehmet Çelebi- Çaycuma” notunu bırakmasını rica ettim.
Hocam da bu anın resmini çekip kendi sosyal medyasında yayımladı ve güzel cümlelerle teşekkür etti. Böyle bir anı birikti bizde..
Memlekete izine gelmiştim. Annem Çaycuma devlet hastanesinde yatıyordu. Kenan hoca da bu hastanede imamlık vazifesindeydi.
Kendisi sıklıkla hastaları ziyaret eder, tanısın ve ya tanımasın onların hal ve hatırlarını sorar, onlarla sohbet ederdi (kendi medyasında bu sosyal sorumluluklarını görmemek mümkün değil) Hangimiz hastaneye bir tanıdığımızı, yakınımızı ziyarete gittiğimizde diğer odalarda ki hastalara uğrayıp geçmiş olsun diyoruz?
Çok nadirdir bu davranışı yapan ve o nadir insanlardan birisi de sn hocamız Kenan Tunç!
İşte bende annemi ziyarete gittiğimde hocamız yine hastaları dolaşıyordu. Ve tesadüf bizim kaldığımız odaya girdi. İlk defa kendisiyle yüz yüze orada karşılaşmıştım. Geçmişten o güne uzanan kısa bir özet geçtik birbirimize.
Kenan hocam şair, yazar, konuşmacı, dernekçi, eğitimci.. ne ararsanız Kenan hocamda mevcut. Kenan hocamın yazdığı Huzur meşalesi, Şiirsel Gelişim, Yıldızlar da Kaybolur, Arayış ve Mutluluk simli kitaplarını okudum. Sürükleyici, yol gösterici, ders niteliğinde adeta..
Geçen dönemlerde Ak Parti il yönetiminde yer aldı kendisi. Siyasete böyle faydalı ve çok çeşitliliği olan birinin girmesi elbette ki beni mutlu etti.
Görevi süresince bu kez davası adına hane hane dolaşmaya, yaşlıları, hastaları ziyaret etmeye, gençlerle sohbet etmeye devam etti. Yönetim kurullarında kaç kişi vardır böyle davranış sergileyen.
Şayet yönetim kurulunda yer olanların yarısı bireysel çabanın içinde olsa bugün siyaset anlayışı, halka dokunma, halkın sorunlarını anlayabilme, onlarla iletişim kurmak çok daha farklı olurdu.
Sadece il, ilçe başkanıyla düğüne, cenazeye, hasta ziyaretine, açılışa vs organizasyonlara beraber gider ziyaretler bittiğinde o günkü mesaisi sona eren bir anlayış var hala teşkilatlarda.. Vazifeleri bittiğinde birçoğu siyaset bile konuşmaz.
Benim gözlemlediğim hocamız bireysel katkı ve çabalarıyla temsilini üstlendiği dernek, sendika siyasi parti teşkilatına hep artı değer katmıştır.
İl yönetim kademesi yenilendiğinde yeni listede yer almadı. Bir işi gönüllü yapmak ile temsil niteliğinde yapmak çok farklı şeyler. Bana göre bir kayıptır Kenan Tunç’un aktif siyasetin dışında kalması ya da bırakılması...
Kişisel fikrim, kendine değil Kentine çalışan Kenan Tunç gibi çok yönlü kişilerin siyasetin temsil noktasında aktif bir göreve davet edilmesi ve faydalanılması gerektiğini düşünüyorum.
Mehmet Çelebi