Yine bir roman çocuk.Marketin önünde abi 15 lira versene dedi.Ne yapacaksın oğlum 15 lirayı dedim.Taze ekmek alacağım abi dedi.Nasıl yani dedim.Abi babamlar fırından her zaman ucuz olduğu için bayat ekmek alıyorlar, ne zamandır taze ekmek yemedim bir tane sıcak ekmek alıp yiyeceğim dedi.Dedim oğlum yavan ekmek midene oturur gerçekten sıcak ekmek mi yemek istiyorsun parayı almak için numara yapma dedim.Fırın marketin az ilerisinde,yok abi ekmegi istersen sen kendin al dedi.Tamam dedim fırına geçtik sıcak ekmek verirmisiniz dedim ekmeği alıp çocuğa verdim çocuk ekmeğe dişlerini geçirdi.Gözlerine bakmak istedim ama gözlerini yummuştu sanırım mutluluktandı.Dur lan kereta yavaş boğulacaksın dedim.Marketin önüne geldik.Ekmeği yeme az bekle dedim.Marketten 100 gram kaşar peyniri kestirip dilimlettirdim.Dışarı çıktım ekmeği yardım içine kaşarları dizdim verdim eline hadi kaybol ortalıktan deyip ben de kendi yoluma gittim.Orada daha fazla durup çocuğun mutluluktan yumulmuş gözlerine bakamadım.Cebine de fazladan para koyamadım.Ben de emekliyim zaten.Roman yada başka bir çocuk hiç farketmez eğer bir çocuk evde bayat ekmek yemekten bıkıp dilenerek aldığı sıcak bir ekmeğe gözlerini yumarak dalacak kadar açlık çekiyorsa ben bunu İNANIŞ gazetesine köşe yazarken nasıl yazıyorsam şimdi de aynen yazarım arkadaş. OSMAN SAV bu yazımı ister yayınlasın esterse sansürlesin.Ben her zaman tarafsız ve saygılı olmaya dikkat ederim gerisi editörün bileceği iştir.