Mecbur olmasa, terk etmeyi seçer mi insan?
Hem terk etmek kolay mı?
Yeri geliyor da, saçından,kirpiğinden ve tırnağından ayrılamıyor insan.
Kolay mıdır, sevdiğini yüreğinden koparıp atmak !..
Yaşanmış onca güzelliği yok saymak o kadar basit midir?
Sevmeyen, benimsemeyen, onu öylece kabullenmeyen için, terk etmek en kolay yoldur.
Hani, o sevmelere doyamadığın var ya, ilk fırsatta, ilk kavgada, ilk gürültüde çekip gider ansızın.
Ama seni yüreğine ilmek ilmek işlemiş, birisi nasıl olur da seni terk eder?
Hani şartlar ve koşullar gereği, belki senden ayrılabilir, belki araya mesafe de koyabilir.
Ama seven sevdiğini asla terk etmez.
Zaten terk etmişse, seni hiç sevmemiştir.
Hani bir zamanlar, ben senin aldığın nefesindim.
Hani Sen bensiz yaşayamazdın.
Hani ben olmasam, hayatında, yaşamın hiçbir değeri olmazdı.
Böylesi sistem dolu sözleri çoğaltmak elbette mümkün.
Hiçbir acı söz, hiçbir tesirli dua gideni döndürmeye yetmez.
Bir kez terk etmeye, karar veren bir daha geri dönmez.
Dönse de, gittiği gibi geri gelmez.
Terk etmek, tek başına sevdiğini ortada koymak değil midir?
Belki de amansız ve zamansız çekip gitmenin adıdır terk etmek.
Ama yine de boş vebale almayın.
Aşk bir oyuncak değildir.
Ya adam gibi sevin, ya da sevdiğinizi terk etmeyin.
Kurşun olup, sineni deliyorsa her söz, aldığın nefes bile dar geliyorsa, terk edilmenin acısı işlemiştir yüreğine.
Artık, hiçbir mutluluk rüzgarı seni baharlara taşımaz.
İşte bu yüzden, terk edenin de, bir ömür boyu bahçesinde güller açmaz.
Belki Bahar'ı yaşar ama güneş doğmaz gönlüne.
Not: Aşka ve ayrılığa,dair kaleme aldığım bu ve benzeri yazılarım, hayali bir sevgiliye dairdir.
Gerçek hayatta herhangi bir hanımefendi ile ilgisi yoktur.