Devrek’te siyasetin rutini yıllardır değişmiyor. Aynı yüzler, aynı söylemler, aynı koltuklar… Gençler ya dışarıda bırakılıyor ya da siyasetten tamamen soğutuluyor. Oysa siyasette gençlere yer açmak, sadece vizyon değil, ustalık işidir.

Koltuk Değil, Sorumluluk Devri Zamanı
Mevcut siyasi figürler, koltuğu kaybetme korkusuyla yeni isimlerin önünü kesiyor. Gençlerin önü açılmadıkça Devrek yeni siyasetçi yetiştiremiyor. Kısır bir döngüdeyiz: Giden yok, gelen yok. Gençler iş arıyor, kamuya girmek istiyor ama “Devrek’te kaç kamu kurumu kaldı?” diye soran bir Allah’ın kulu yok.

Say bakalım: Kaymakamlık, Emniyet, Jandarma, Orman İşletmesi, Karayolları, Vergi Dairesi, Diyanet… Hepsi bu. Bunların kaçı genç istihdam ediyor?

Bir dahaki sefere diyerek bekliyoruz. Çünkü önce siyasilerin eşi-dostu, sonra torunu devreye giriyor. Sonra da “Ben siyasete karışmam” diyorsunuz. Oysa siyasete karışmazsanız, olan biteni sadece seyredersiniz. Siyaset; senin işini, çocuğunun geleceğini, mahallendeki kasisi bile belirliyor.

Siyasi Rest Şart – Gençler Öne!
Bu döngüyü kıracak olan gençlerdir. Devrek'in yaşanabilir bir şehir olması için artık gençlerin önde olması gerekiyor. Ama kinle değil, sevgiyle… Ego ile değil, inançla… Saldırarak değil, kaldırarak...

Gençler siyasetin vitrininde olmak zorunda değil ama vitrine yansıyan yüzün arkasında durmalı. İnandığınız kişilere gönül verin, destek olun. Menfaatle değil, memleketle hareket edin.

Anne Babalar, Artık Sıra Sizde
Saygıdeğer büyükler, bu çağrı size: Lütfen menfaati değil, evlatlarınızı düşünün. Onların yaşayacağı şehrin nasıl bir yer olmasını istiyorsanız, o geleceğe göre tavır alın. Siyasi tercih, bir iyilik bekleme aracı değil; bir duruş meselesidir.

Standlar, Kira ve Halüsinasyonlar
Her yaz standlar kuruluyor. Klasik soru: "Geçen seneyi arar mıyız?" Kira bedeli yüksek deniyor, kimse kiralamaz sanılıyor, ama hop! Her yer doluyor. Hatta daha fazla yer aranıyor. Hem şikâyet ediyoruz hem de sıraya giriyoruz. Devrek ironiye doymuyor!

Doğru Olanı Savunmaktan Korkma
Doğru olanı savunmak hepimizin görevi. Aksi halde ne kanun kalır ne de edep. Bizim derdimiz büyük değil aslında:

Sabah huzurla uyanmak,

Hastanede sıra beklemeden doktor bulmak,

Pazar yerinde "o bizde yok" cevabını duymamak,

Oto sanayide çözümle çıkmak,

Dev kasislerde arabanın altını bırakmamak,

Ailemizle çimenlere oturabileceğimiz bir yeşil alan bulmak...

Bunlar üretim değil belki ama hayatın tam kendisi. İnsanı insanca yaşatmak, en büyük yatırımdır.

Son Söz: Bu Siyaset Devrek İçin
Devrek için uyanma vakti geldi. Seçimden seçime hatırlanan değil, her zaman değer gören vatandaş olmak istiyorsak, siyasete bir göz kırpmalıyız. Çünkü siyaset sadece oy sandığı değil; geleceğimizin mimarisidir.

Gençler, siz bu işi yaparsınız.
Ben şahsen yanınızda olmaya, desteklemeye hazırım.