Bir yazar, sadece ilgi alanına giren konularda değil, hedefi ve amacı doğrultusunda her konuda yazabilir.

Burada, yazarın dünya görüşü, hayata bakış açısı, yaşam felsefesi yada ideolojisi de önemli bir etkendir.
Güncel yada politik konular üzerine yazmak, edebi bir metin yazmaktan daha biraz kolaydır.
Diyelim ki, İmza gazetesinde köşe yazarısınız ve bugün gazetenin ilgili köşesinde, toplumsal bir olaya yada ülke gündemine dair siyasi bir konuda köşe yazacaksınız.
O güncel yada siyasi konuya dair, gelişmeleri takip etmenin yanında, sosyoloji, tarih ve s konjonktürel yapıya hakim olmanız gerekir.
Üstelik, Türkiye'nin bugünkü koşullarında, tarafsız yazmanız çok da mümkün değildir.
Üstelik, bu durumda sadece bir kesime hitap etmiş de olacaksınız.
Bunun yanında, benim gibi aşka, ayrılığa, hüzne, gözyaşına ...dair de yazabilirsiniz.
Dedim ya, edebi bir konuda yazmak güncel ve politik konulara göre yazmaktan biraz daha zordur.
Duygu ve düşünce dünyanızı, besleyen öykü,şiir, roman vs. ile haşır neşir olmanız gerekir.
Felsefe, Psikoloji ve Edebiyat'a hakim olmanız gerekir.
O Aşk acısını, ayrılığı, terk edilmişliği, kavuşamamayı, yapayalnız kalmayı, gözyaşlarınızı içinize dökmeyi ... Yüreğimizin derinliklerine işlemeniz gerekir.
Bir de, Anadolu Abdal geleneğinin bir parçasıysanız eğer, aşka dair yazdığınız her yazı, kırık dökük gönüllerde mutlaka hayat bulur.

Murat İLERİ